Kategoriler

“KÜTAHYA’NIN PINARLARI” TÜRKÜ HİKÂYESİ / Hatice TÜRKMEN YURTSEVEN

KÜTAHYA’NIN PINARLARI” TÜRKÜ HİKÂYESİ

Türküler, insanımızın duygusunu, inancını, düşüncesini, ruh halini ve çevresinde cereyan eden olayları yansıtan en samimi söyleyişlerdir.

Ne güzel demiş üstat Özay Gönlüm;
“Türkülerimiz yüzyıllardır halk dilinde ezile ezile,
saz telinde süzüle süzüle gelir…
Bir olay olur halkın yüreğine vurur, halk onu içinde oldurur, dilden dile kulaktan kulağa dolaşır sonunda türkü olur.”

Olay 1901 yılında meydana gelir.
Halk dilinde (Vehbi) Kütahya’nın Pınarları türküsünün bir çok hikayesi yazılıp söylenmiş, bize de aslını araştırmak doğru olanı bulup aktarmak düştü.

Türkünün baş kahramanı Vehbi üç çocuklu bir ailenin ortanca oğludur.
Babası Şükrü Efendi, Kadıyoranlar lakâbı ile anılan, manifaturacılık ile uğraşan Kütahya’nın tanınmış ailelerinden birine mensuptur. Ailenin hâli vakti oldukça yerindedir.
Vehbi henüz 21 yaşında, endamı civarda ki kızların yüreğini hoplatan, uzaktan bile seçilen genç yağız yakışıklı bir delikanlıdır..

Türkünün kadın başrolü Gazişeyh Mahallesi’nde oturan “Deli Düve” takma adı ile anılan güzel alımlı, pek iyi anlatılmayan kaderin eline düşmüş hafif meşrep bir kadındır Çakır Nazife.

“Çakır Nazife” giyimi süsü yürüyüşü ile dikkat çeken bir hatun, bakan bir kere daha dönüp bakıyor. Esnaftan bir çoğuna borcu vardır.
Vehbi’nin dükkana da epey borç takmıştır, ödemeye de pek niyeti yok gibidir.

Olay günü Vehbi borcunu almak için kadının evine doğru yola çıkar. O sırada Çakır Nazife’nin evinde bulunan (Asalılar) sülalesine mensup Ahmet Bey de evdedir.
Vehbi kapıyı çalar fakat Nazife daha sonra dükkana geleceğini, bir yolunu bulup ödeyeceğini söyler.
İçeriden, konuşmaları ve bir erkek sesi geldiğini duyan Ahmet bey, durumu öğrenmek için kapıya çıkar. Ahmet Bey kırklı yaşlardadır, kendinden genç ve yakışıklı Vehbi’yi görünce olayı yanlış anlar kıskanır. Hiddetlenir kavga etmeye başlarlar. Kavgayı ayırmaya çalışırlar, Nazife aralarında bir şey olmadığını söylese dahi Ahmet bey duruma inanmaz. Vehbi’yi o öfkeyle bıçaklar, Vehbi kanlar içinde yere yığılır olayın şokuyla Vehbi’nin üzerine kapanıp ağlayan Nazife’yi etraftakiler sakinleştirmeye çalışır. Vehbi oracıkta, sokak ortasında bir hiç uğruna can vermiş, boylu boyuna yatmaktadır.

Olayın akabinde Vehbi’nin annesine haber gider. Ana yüreği, canından can kopmuştur, yıkılır bir anda göçer, feryat figan ağıtlar düzer kara yağız oğluna. Bu acıya ancak kırk gün dayanabilir. Oğlunun ölümünden 40 gün sonra kahrından o da ölür gider kadıncağız.


TÜRKÜNÜN METNİ

Kütahya’nın pınarları akışır
Zaptiyeler kol kol olmuş bakışır
Asalı’ya çuha şalvar yakışır
Aman aman Vehbi’m öyle de böyle olur mu?
Ah sen ölürsen dünya bana kalır mı?

Salın geldi musallaya dayandı
Kar beyaz Vehbi’m al kanlara boyandı
Seni doğuran ana nasıl dayandı
Aman aman Deli Düve öyle de böyle olur mu?
Ah ben ölürsem dünya sana kalır mı?


Bu yaşanan olaydan günümüze bu türkü ve birçok asılsız uydurulan hikayeleri kalmıştır. Kimine göre Vehbi; Çakır Nazife ile evlidir. Onda gözü olan Asalı da Nazife’yi dağa kaldırır çığlığına Vehbi yetişir ve çıkan kavgada bıçaklanır. Buna benzer aşk hikayelerine dayalı birçok asılsız söylemler dolaşır halk arasında… İşin aslını Vehbi’nin yeğeni, kardeşinin torunu olan Gülşen Kılavuz, Mehmet Nuri UYGUN’a anlatmış
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Kütahya Özel Sayısı Kasım 2014 / da yayınlanmıştır.
Ben de araştırıp derleyip hikayeleştirerek sizlere aktardım.

Kaynak kişiden edinilen bilgilerin ışığında türkünün gerçek hikâyesi böylece verilmiştir.


Araştırıp Yazan/ Hatice TÜRKMEN YURTSEVEN

Hatice TÜRKMEN YURTSEVEN

Bursa Karacabey Seyran Köyünde 4 Çocuklu bir ailenin en küçüğü ve tek kız çocuğu olarak dünyaya geldi.

1984 yılında başlayan şiir yolculuğunda 2007 yılında ilk şiir kitabı Hüzünler Çiçek Açtı ile edebiyat dünyasında yerini aldı.
Şiirlerinin yanı sıra, Anadolu da halk arasında çalıp söylenen türkülerin hikayelerini araştırıp gün yüzüne çıkartarak çeşitli sanal portallarda dergilerde yayınlamaya başladı.
Şiirleri bir çok gazete ve dergilerde antoloji şiir kitaplarında yayınlanan şairimiz,
Çalışma hayatına 3 yıl Şiirdiller şiir atölyesinde devam etti.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Şairler Yazarlar Grubu üyesidir.
Kısa adı SEBİDER ( serebrial palsili bireyler ve yakınları derneği) Kurucu üyeliğini ve başkan yardımcılığı görevini hala devam ettiren, Bursa Büyük Şehir Belediyesi Kültür Akademisi Bursa Şiir Akşamları programının Hazırlık ve Sunumunda görev alan şairemiz Evli ve 2 çoçuk annesi olup Bursa’ da ikamet etmektedir.

Görüntüleme:
4976
Makale Kategorileri:
Edebiyat

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla